Eski İstanbul'un kabadayılığı bir nevi "şehir şövalyeliği" dir. İstanbul şövalyeliğinin kendine göre kanunları ve raconları vardır ve bu kanunlara uymak kabadayılığın en önde gelen gereğidir.
Sarraf Niyazi Mora asıllıdır. Sureti heybetli lakin çocuk yürekli, güleç yüzlü biridir. Gençliğinde bir dönem Beyazıt ile Laleli arasındaki Koska'da sarraflık yaptığından lakabı öyle kalmıştır. Niyazi Bey, efendi takımından, okumuş kabadayılardandır. Hem bıçak hem de tabancayı çok iyi kullanmasına rağmen silah kullanmamış ve genelde attığı tokatları ile ünlenmiştir.
*****
(City knighthood): Old Istanbul’s tough-man culture was akin to a kind of “knighthood”. Istanbul’s “knighthood” had its own informal chivalric codes and accepted ways of functioning, and conforming to these codes was the foremost requirement of being a tough-man.
Sarraf (“Moneychanger”) Niyazi: Sarraf Niyazi was of Morean origin. He cut an imposing figure, but had the manner of an audacious child with a smiling face. Since he dealt in the exchange of gold and other precious metals for a time in his youth in Koska (between Beyazıt and Laleli), this professional name stuck. Niyazi Bey was one of the educated tough-man, from an elite group. Although he was excellent in the use of both knives and pistols, he did not use a weapon and was generally famous for his slapping and cuffing.